Türk Eğitim-Sen 'den başarı belgesine tepki

 Türk Eğitim-Sen 'den başarı belgesine tepki

Türk Eğitim Sen Çorum Şube Başkanı Selim Aydın Osmancık´ta yaklaşık 10 idareciye verilen Başarı Belgesin hakkaniyetten uzak dağıtıldığını iddia ederek basın açıklaması yaptı.

Aydın yazılı olarak yaptığı basın açıklamasında bir sendikanın yönetimine yakın olan kişilere verildiğini belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Geçtiğimiz ay içerisinde Osmancık MEM´in teklifi ile Osmancık Kaymakamlığınca 10 civarında idareci ile birkaç öğretmenimize ”Başarı Belgesi” verilmiştir.
Bilindiği gibi kaymakamlar ve valiler başarı vermeye yetkilidirler. Bu belgelerin yönetici atamalarında puana esas olduğu bilinmektedir. Türk Eğitim-Sen olarak başarılı personelin taltif edilmesi, ödüllendirilmesini doğal buluyoruz. Çalışanın alın terinin karşılığı olarak verilen belgelere hiçbir kimsenin itirazı olmaz. Takdir hakkını önemsiyoruz. Ancak, sendikamıza gelen şikâyet ve duyumlar çalışanlarda adaletli dağıtım olmadığı yönündedir. Başarı belgesi alan idarecilerin %90´ına yakınının malum sendikaya üye olması, söz konusu sendikanın ilçe yönetim kurulunda görevli bazı idarecilerin bu listede yer alması, bu sendika yönetimine yakın eş ve dostların başarı belgesiyle ödüllendirildiğini kamuoyunun malumu olmuştur.
Özellikle geçen hafta başlayan yönetici atama mülakatları öncesi adaylara ek puan getirecek bu belgelerin verilmesi için İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce bir çalışma yapılması ve ilçemizdeki görevi sona eren bir önceki kaymakamımızca adeta “yangından mal kaçırır gibi” giderayak bu belgelerin verilmesi son derece manidardır.
Verilen bu belgeler bize şunu bir kere daha ispatlamıştır ki adam ve yandaş kayırmada İlçe Milli Eğitim yine sınır tanımamıştır. Osmancık´ta gecesini gündüzüne katarak mesleğini icra eden, yaptığı ve ürettiği projelerle adından söz ettiren, elde ettiği sportif ve kültürel başarılarla hepimizin göğsümüzü kabartan, çalıştığı kurumların fiziksel şartlarını iyileştirmek için uykusuz günler geceler geçiren, elleri nasır tutan, hizmetlisi olmadığı dönemlerde okulunu kendi süpüren, lise ve üniversite sınavlarında başarılı olan bunca öğrencimizi yetiştiren, pansiyonlarımızda kalan öğrencilerimize adeta analık babalık yapan onca cefakâr öğretmenimiz varken kalkıp da %90´a yakını aynı sendikaya üye yalnızca belli bir grup idareciye bu belgeleri vermek en basit tanımıyla Osmancık´taki eğitim çalışanlarına “İHANET”tir.
Bu belgeyi hakkıyla alan eğitim çalışanlarına kimsenin diyeceği bir söz olamaz. Zaten belge almaya hak kazanan idarecilerin dışındaki öğretmenlerimiz, herkesin takdirini kazanmış çalışkan öğretmenlerimizdir. Ancak, badminton branşında Avrupa ve Dünya şampiyonalarında bir marka olmuş, milli sporcular yetiştirerek gençliğimize büyük hizmetler sunmuş ve bu listeye adının ilk olarak yazılması gerekliliği herkesçe dile getirilen öğretmenimizin ödüle layık görülmezken; görevlendirildiği kısa sürede şube müdürlüğünde başarısız bulunup görevlendirilmesi sona erdirilen aynı branştaki bir başkasına Başarı Belgesi verilmesi abesle iştigaldir.
Başarı belgesi alan idarecilerin birkaçı hariç hepsinin bu yıl boşalacak okul müdürü kadrolarına başvuracak olması, bu belgelerini verilmesindeki amacın tercih edilecek okul müdürlükleri için kendi adaylarını bir adım öne çıkarmak olduğunun en bariz göstergesidir. Amaç, başarılı idarecileri ödüllendirmek değil; yandaşlara yeni yeni koltuklar hazırlamak için altyapı çalışması yapmaktır.
Geçtiğimiz yıl TEOG´ta 20 civarında öğrencisini Fen Liselerine gönderen Meliha-Rıfat Göbel Ortaokulu öğretmen ve idarecilerinden bir kişi dahi bu listede yer almazken branşı sınıf öğretmenliği olan bir idarecinin daha önce görev yaptığı okulun TEOG başarısından dolayı Başarı Belgesi aldığı iddia edilmektir. Söz konusu idareci belgeye layık görülürken, okuldaki TEOG başarısının asıl mimarları olan öğretmenlerimize bu belge çok görülmüştür.
İlçe Milli Eğitim Müdürü, derse giren öğretmenlere başarı belgesi verilmesinin dönemin kaymakamınca reddedildiği, yalnızca başarılı idarecilere başarı belgesi verileceğini tarafımıza iddia edilmiştir. Böyle bir iddia varken malum sendikanın temsilcisinin daha idarecilikte 7 ayını yeni tamamlamış eşinin bu kadar kısa sürede hangi başarıyı göstererek bu belgeyi aldığını bilmek kamuoyunun hakkıdır.
Devletten ciddi anlamda bir ödeneği olan bir yatılı okulumuzun aynı zamanda malum sendika yöneticisi de olan okul müdürü, bu belgeyi -iddialar doğruysa- okulu fiziki olarak zenginleştirdiği için almıştır. Ancak öte taraftan okulunu baştan aşağı kendi elleriyle gece gündüz boyayan, yaptıkları değişimle bütün ilçeye örnek olan Gemici İlkokulu öğretmen ve idarecileri ne yazık ki okulumuzun bulunduğu mahalleyle aynı kaderi paylaşmış ve ötelenmiştir. Aynı şekilde kendi imkânlarıyla adeta okulu baştan aşağı yenileyen Kamil İlkokulu-Ortaokulu öğretmen ve idarecileri bu belgeye Kamil köyünün ilçemize uzaklığı kadar uzak kalmıştır.
Son yıllarda ilçemizi Avrupa Birliği projeleriyle yurtdışında başarıyla temsil eden, yüz akımız İMKB MTAL ve İsmail Karataş MTAL okullarında görev yapan idareci ve öğretmenlerini başarısız bulmak ve belgeden uzak tutmak hastalıklı bir zihniyettir.
4 yıldır yürüttükleri okuma projesiyle sadece ilçemizde değil bölgede de örnek olan Osmangazi İlkokulu öğretmen ve idarecileri bu listede yoktur. TÜBİTAK ve sosyal sorumluluk projeleriyle ses getiren Mehmet Akif Ersoy, Öbektaş İlkokulu-Ortaokulu gibi okullarımızın öğretmenlerine bir başarı belgesi çok görülürken, oturdukları koltukta belgeye layık görülen iki şube müdürünün hangi başarıyı göstererek bu belgeyi aldıklarını bilmek kamuoyunun hakkıdır.
Verilen belgeler bize şunu göstermiştir ki amaç başarılı olanları ödüllendirmek değil malum sendika yönetimini ve bu sendikanın yönetimine ve İlçe Milli Eğitim Müdürüne yakın olanları ödüllendirmektir.
Verilen bu belgeler Osmancık´taki eğitim çalışanlarına şunu bir kere daha göstermiştir ki 15 Temmuz sonrasında devletimizin tepesinde oluşan milli birlik ve beraberlik ruhu maalesef hala Milli Eğitim camiasına sirayet edememiştir. Adaletten yana olduğunu iddia edenler hala eski Türkiye´nin kötü bir alışkanlığı olan sadakatten yana olduklarını bu belgelerle ispatlamışlardır. Adaletle yönetilmesi gereken kurumlar ne yazık ki olması gereken duruma gelememiştir. Dün FETÖ´nün yaptığı kirli oyunlar, senden benden ayrımı, kendinden olmayana hayat hakkı tanımama alışkanlıkları ne yazık ki yöneticilerde kötü bir huy olarak kalmıştır. Bu durumları gördükçe sessiz kalmamız mümkün değildir. Biz sorumlu sendikacılık anlayışımız gereği bu ve buna benzer milli birlik ve beraberliğimize kast edecek, kamuoyunda ciddi infiallere ve tepkilere yol açacak girişimleri, liyakate aykırı hareket edenleri deşifre edecek, bunlar hakkındaki bilgi ve belgeleri devlet büyüklerimize bizzat sunacağız.
Biz bugün varız, yarın da var olacağız. Devletimiz, milletimiz ve kahraman ordumuz içerde ve dışarda kol kola, omuz omuza beka mücadelesi verirken, yetkili makamdaki yöneticilerin bu birlik ve beraberlik ruhunu hoyratça tüketmesine müsaade etmeyeceğiz. Buradan yetkileri uyarıyoruz: Hakkı ve adaleti elden bırakmayın. Ateşle oynamayın. Milli birlik ve beraberlik ruhunu bütün kurumlarda tesis etmeniz gerekirken bu ruha halel getirmeyin.
Bu belgeleri verdirenlere son olarak şunları hatırlatmak istiyorum: Afrin´de bozkurt selamı verip savaşan, şehadet şerbetini içen aslanları alkışlayıp; aynı milli damar ve ruhtan gelen kişileri devlet kademelerinde yer edinmesini engellemeye çalışmak, Sayın Cumhurbaşkanımızın aylardır inşa etmek için çırpındığı ruhu bitirmektir. Beyler! Kendinize gelin ve milli bir silkinişle uyanın. Uyumaya devam ederseniz, ülkemize ve milletimize en büyük ihaneti yapmış olursunuz.
Türk Eğitim-Sen olarak haktan yana, adaletli tutum ve davranışın yanında olduğumuzu, başarılı çalışanlara hak ettiğinin verilmesini şiddetle savunuyoruz.
Bu konu hakkında açıklık kazanıncaya kadar mücadelemiz hukuk çerçevesinde sonuna kadar devam edeceğini kamuoyuna saygıyla duyurulur.”