İskilipli Atıf Hoca’nın torunu Mehmet Atıf İnal, televizyon programında dedesi İskilipli Atıf Hocaya ağır ithamlarda bulunan BTP Genel Başkanı Haydar Baş hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu

HABER:Yusuf ÇINAR

İskilipli Atıf Hoca’nın torunu Mehmet Atıf İnal, televizyon programında dedesi İskilipli Atıf Hocaya ağır ithamlarda bulunan BTP Genel Başkanı Haydar Baş hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Haydar Baş’ı, dedesi İskilipli Atıf Hoca hakkında söylediği hakaret dolu sözler nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet eden Mehmet Atıf İnal, “Biz torunları olarak dedemize iade-i itibar beklerken, Haydar Baş isimli bu şahsın yüz yıllık yalanları tekrarlaması bizleri tarifsiz bir üzüntüye boğmuştur. Üstelik bunu bir televizyon kanalının yayınlaması ile bütün kamuoyu haberdar edilmiş, günlerce ulusal basında yer almıştır. Bu nedenle Haydar Baş isimli şahıstan bütün ailem adına şikâyetçiyim, cezalandırılmasını talep ediyorum.” dedi.

Çorum Adliyesi’ne gelerek şikayet dilekçesini veren Mehmet Atıf İnal, “Kişinin hatırasına hakaret konusuyla verdiği şikayet dilekçesinde şunları ifade etti; “Ben Mehmet Atıf İmal, Şapka İnkılâbından iki yıl önce yazdığı bir kitap nedeniyle bu inkılâba muhalefet ettiği iddiasıyla İstiklal Mahkemeleri tarafından haksız olarak idam edilen Merhum İskilipli Atıf Hoca’nın torunuyum.





Bundan bir süre önce BTP Genel Başkanı Haydar Baş isimli şahıs, sahibi olduğu Kadırga TV’de yayınlanan bir programda yaptığı konuşmada, dedem merhum İskilipli Atıf Hoca’ya ağır hakaretlerde bulunmuş ve büyük bir haksızlığa maruz bırakılarak öldürüldüğü için o günden beri büyük bir üzüntü yaşayan, bu olaydan dolayı birçok maddi-manevi eziyetlere maruz kalan biz ailesini 87 yıl sonra bir kez daha derin üzüntülere gark etmiştir.

Adı geçen kişi yaptığı konuşmada dedem Atıf Hoca hakkında manyak, hain gibi ifadeler kullanarak “ben olsam on defa diriltir, yirmi defa idam ederim” demiş, İstiklal Mahkemesinde yargılanırken belgelerle iftira olduğunu ispatladığı halde dedem Atıf Hoca’nın “sakın Yunan ordusuna bir şey demeyin, Kuvva-yı Milliye eşkıya ordusu “ dediğini iddia edebilmiştir.


Halbuki Atıf Hoca, Giresun İstiklal Mahkemesinde yargılandığı esnada, “İstanbul hükümeti tarafından hazırlanarak İngiliz uçaklarından atılan ve halkın Kuvvai Milliye güçlerine destek vermemesini isteyen fetvaya imza attığı şeklindeki suçlamanın, cüzdanı arasında sakladığı gazete kupürüyle iftira olduğunu ispatlamış ve beraat etmiştir. Ancak sonrasında görünmez bir el Ankara İstiklal Mahkemesine sevkini istemiş orada bugün bile hala tam olarak açığa çıkmamış olan göstermelik bir yargılamayla idamına karar verilmiş ve ailesinden gizlenerek bilinmeyen bir yere defnedilmiştir. Hanımı ve o günlerde 15 yaşındaki kızının idamdan ancak aylar sonra haberleri olabilmiş, sonrasında da büyük sefalet çekmiş, büyük acılar yaşamışlardır. Mezarını 80 yıl sonra bir araştırmacı biraz da tesadüfen bularak kemiklerini İskilip’e getirmiş olup, şu anda bir anıt mezar-külliye inşa edilmektedir.


Amacım o günleri tekrar yargılamak değildir. O günün şartlarında buna benzer birçok yanlışlar yapılmış, birçok haksızlıklar işlenmiştir. Devlet-hükümet, geçmişte yapılan hukuksuzluklardan dolayı özür dileyip tarihiyle barışmaya çalışırken, başbakanımızın Atıf Hoca hakkında zulme uğradığı yönündeki ifadelerinden ve başbakan yardımcısının anıt mezarın açılışına gelmiş olmasından dolayı biz torunları dedemize iade-i itibar beklerken, Haydar Baş isimli bu şahsın yüz yıllık yalanları tekrarlaması bizleri tarifsiz bir üzüntüye boğmuştur. Üstelik bunu bir televizyon kanalının yayınlaması ile bütün kamuoyu haberdar edilmiş, günlerce ulusal basında yer almıştır. Bu nedenle Haydar Baş isimli şahıstan bütün ailem adına şikâyetçiyim, cezalandırılmasını talep ediyorum. 


Yukarıda açıklamaya çalıştığım nedenlerle adı geçen şahıs hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak TCK 125/1-2 ve 130/1 maddelerine göre cezalandırılması için dava açılması konusunda gereğini talep ederim.” Dedi.

Yorumlar