OSMANCIK GÜNDEM
İnteraktif Haber Gazetesi
MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli Çorum'da yaptığı mitingte çarpıcı açıklamalarda bulundu.Bahçeli Çorum'da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim gezileri kapsamında Çorum ve Amasya'nın ardından Tokat'a geldi. Kent meyanında partisinin düzenlediği mitinge katılan Devlet Bahçeli, meydanı dolduran yaklaşık 15 bin kişiyi selamladı. Türkiye tarihinin en kritik seçimleri 7 Haziran'da yapılacağını belirten MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu seçimlerde Türk milletinin geleceğini oylayacağını belirterek şöyle dedi: "26 gün sonra ya huzur kazanacak ya da hüsran ipi göğüsleyecektir. ya zillet kazanacak, ya da milli onur ve zihniyet karlı çıkacak. ya milliyet kazanacak ya da milliyetsizler istikbalimizi karartacaktır. Başka bir seçenek kalmamıştır. Artık sinsi oyunlar bitmeli, rezalet serüvenleri kapanmalıdır. Artık ihanetin perdesi yırtılıp atılmalıdır. Tokat'ın beklemeye tahammülü kalmamıştır. Oyalanacak vakit yoktur. Aymazlıkla geçecek zaman da kalmamıştır. AKP hükümetinin 13 yıllık iktidarında yoksulluk bitirilmiş, terör ortadan kalkmış, ihanet ve yıkım tehlikesi azalmış mıdır? Hayır. ya şimdiki gibi hayır diyerek ihanetin belini kırıp, kökünü kazıyacağız, ya da ihanet cephesinin Türk milletinin yaşama iradesini kırarak, ülkeyi kanlı bir bölünme ve çatışma sürecine sokmasına seyirci kalacağız. Bunu görmemek için derin bir uykuya dalmış olmak, büyük bir gaflete sürüklenmiş olmak ya da Erdoğan, Davutoğlu gibi hıyanete boğun eğmek yetecektir. Bu ihanete dur demenin zamanı çoktan gelmiştir. İnanıyorum ki Tokatlılar ve ülkemizin her yerindeki kardeşlerimiz aynı inançla, teslimiyete karşı bizimle yürüyecektir. Tavize karşı bizimle yürüyecektir. Sömürüye karşı bizimle yürüyecektir. Türkiye çaresizliğe, seçeneksizliğe mahkum değildir. Çare, çıkış ve umut MHP'dir." AKP YANGINI DURDURULMAZSA TÜRKİYE KÜL OLUR Ak Parti'nin ülkemizdeki toplumsal yangının nedeni olduğunu ileri süren Bahçeli şöyle devam etti: "AKP devlet ve millet hayatımızdaki yangınların kundakçısıdr. İlkesiz bilgisiz ve kimliksiz bilgisiz AKP zihniyeti tutuşturduğu alevlere körükle gitmektedir. Yangın Türkmen cinayetlerini başladığı Kerkük'te, Irak'ta, Suriye'dedir. Yangın bir tas çorbaya hasret milyonlarca namuslu Türk ailesindedir. Yangın şiddetin, disiplinsizliğin uyuşturucunun kol gezdiği okullardadır. Yangın, tezgahlarda, pazarda, dükkanda, mutfaktadır. Henüz yangının ulaşamadığı kesimler ise ceplerini doldurmakla meşgüllerdir. Ele geçirdikleri yağma düzenini AKP gitmeden sonuna kadar kullanalım telaşındadırlar. ve başbakan, 'Onlar konuşur biz yaparız' diyerek taşıdığı makamın aleyhine Erdoğan'ın çıkarına hizmet yapmaktadır. Saray güdümlü Davutoğlu isabet buyurmuştur. Çünkü bizim konuşmaktan bile yüzümüzün kızardığı ne kadar ayıp ve edepsizlik varsa onlar heyecanla yapmaktadır. Biz rüşvetin kötülüğünü konuşuruz onlar yaparlar. Biz hırsızlık dehşetinden konuşuruz, onlar yaparlar. Biz hıyanetin, işbirlikçiliğin, yalancılığın ve iki yüzlülüğün iğrençliğinden konuşuruz onlar hevesle iştahla yaparlar. Dahası başkasının konuştuğun aynen tatbik ederler. PKK konuşuk AKP yapar. İmralı canisi konuşur AKP yapar. BOP konuşur AKP yapar. Müslüman katilleri konuşur AKP yapar. Türk düşmanları konuşur AKP özene özene yapar. AKP yeni Türkiye yolunda ikinci yarı için yola çıkıyormuş. Bunlar cumhuriyete reklam arası diyecek kadar milli duygudan uzaktır. Şehide kelle diyecek kadar milli değer ve manevi emanetten kopukturlar. Vatanını bırakıp kaçacak kadar korkak ve vatansızdırlar. Eğer, AKP yangını, AKP felaketi durdurulmazsa Türkiye aşama aşama tükenip kül olacaktır. Bu gidişe hiç bir vicdan sahibinin göz yumması mümkün değildir. Bu vahim tablonun farkına varmış milliyetçiler müdahale etmeye kararlıdır. Artık bu kuşatmayı yarma vakti görünmüştür." TERÖRLE PAZARLIĞA AZİZ ŞEHİTLERİMİZ RAZI OLMAZ Çözülme sürecinin Türkiye'yi temellerinden sarstığını, milli birlik ve kardeşlik adı altında PKK ile müzakere yapıldığını belirten Bahçeli şunları söyledi: "Yıllardır terör örgütü ile Türkiyeyi masaya yatırdılar. Bunlarda milli iffet ve haysiyet kalmamıştır. Erdoğan ihanet sürecine hayatına koyduğunu defalarca söyledi. PKK'nın siyasi şubesi HDP'yi saraylarda ağırladı. İmralı canisinin mesajlarını okuttu. Sıkıyı görünce dönüp 'devlet terör ile masaya oturmaz, oturursa çöker' dedi. PKK ile başkanlık pazarlığı yaptılar. Al-ver sürecinde başkanlığa karşılık federasyon ve özerkliği vaadettiler. Bölünme temalı yeni Anayasa konusunda fikren ve ilkesel bazda uzlaşmaya vardılar. Kobani'ye Barzani'nin geçişini sağladılar. Teröristleri alkışlayıp, PYD-PKK'ya alan açtılar. Erdoğan'a Tokat'tan sesleniyorum; Başbakanken meclis kürsüsünde esip gürlüyordun. Botan çayında serinleyecektin. Zap suyu gibi coşacaktın. Dicle gibi barışa akacaktın. Ne oldu, nerede kaldı sözlerin. Hani Cudi'de yediverenler, Ağrı'da çiğdemler, Munzur'da kardelenler toplayacaktın. O devirde 30 bin insanımızın katili ile kucaklaşırken öyle diyorlardı. Caniye müzakere konağı hazırlarken, İmralı'ya özel sekreterli ihanet büroları açarken, Habur'da teröristleri karşılarken, utanmadan sıkılmadan bizleri suçluyorlardı. Kandan beslendiğimizi söylüyorlardı. Oysa biz diyorduk bi bu yaptığınız tepeden tırnağa yanlış. Bunun sonucu bölünmeyi artırır. Ayrılma tehlikesini coşturursunuz, milleti bir birine düşürürsünüz. Terörist namuslu milletimizin ensesinde durursa sonuç alınmaz. Kandil'i ortadan kaldırmadan teröriste merhamet olmaz. ya kendiliğinden silahlarını tümüyle teslim ederler, bütün militanlarıyla teslim olurlar, ya da kalanlarını teslim olmaya zorlayacak köklü bir imha hareketinin sonucuna katlanırlar. Türk milletinin bunlar için verecekleri karara uyarlar. Biz bunu 'bir gece Kandil'de görünmek lazım' şeklinde özetlemiştik. Bundan başkası olmaz, başka hiç bir yöntem Türklüğün ruhunda yer bulmaz. Pazarlık, müzakere, mütareke gibi çürümüş fikirlere herkes rıza gösterse bile aziz şehitlerimiz razı olmaz, Milliyetçi hareket de onay vermez ve asla unutmaz unutturmaz. AKP'nin dediği gibi İmranlı canisi serbest kalamaz. Kandil yöneticileri yabancı başkentlere sığınamaz. Terörist namluları hala bize dönükken, dağda eşkiya kol gezerken asla ve asla terörle müzakere gibi bir girişimde bulunulamaz. Dedik ki PKK'nın teröre mola vermiş olması sizi aldatmasın. Bölünmek için binlerce evladımızı katlettiler. Siz bölünmenin yolunu açarsanız silahı niye kullansın. Türk ordusunu seyirci bırakırsanız bu hesabınız tutmaz." MESELE HÜKÜMETİN FOYASININ ORTAYA ÇIKMASIDIR Erdoğan ve Davutoğlu'nun fıtratında sıvışmak ve teslim olmanın var olduğunu ifade eden MHP Lideri Bahçeli şöyle devam etti: "Süleyman Şahın 10 asırlık kutlu naaşını bir avuç çapulcu önünden kaçırırken bunu yaptılar. Boyun eğerek oturdukları masalardan özür dileyerek kalktıkları Ermeni dayatmalarında da bunu gördük. Biz dedik ki teröristlere istediklerini verirseniz bunlar verdikçe isterler. Bu geçici sükuneti başarı sanmayın. Elindeki silahı almadan bunları temizledik zannetmeyin. Ellerine kan bulaşmış bu örgütün tatkiklerine kanmayın. Bütün bunları yaparken, de milliyetçi ülkücü hareketi ağzına almayın diye uyardık. Onlar iyi şeyler olacak dediler. Biz bölünmenin kapılarını aralıyorsunuz dedik, onlar barış ve kardeşlik projesi dediler. Biz anlaşmalı yıkım projesi dedik, onlar İmralı canisiyle müzakere dediler. Biz ısrarla yıkım dedik, onlar çözüm dedi. Seçim gelince AKP aniden çark edip, PKK'nın terörist olduğunu hatırlamıştır. Türkiye'nin başbakanı bunlara terörist diyemiyordu. Bunlar müzakereciydi. Ne değişti de dün el sıkıştıkları ile bugün hasım oldular. Zira artık millet uyanmıştır. PKK ile hiç bir bağı olmayan milletine mensubiyetten gurur duyan Kürt kardeşlerim oynanan oyunu görmüştür. Türk milleti kandan geçinenlerin gayesini okumuştur. Olay budur. Mesele hükümetin foyasının ortaya çıkmasıdır. Seçimi kurtarırlarsa müzakerelere yeniden başlayacaklardır. İmralı, AKP, Barzani. PKK kucak kucağa el ele masalara oturacaklardır. Bir sebeple AKP'ya oy vermiş vatandaşım gel günaha ortak olma. Gel bu haram kervanına katılma. Despot ve tiranlığa özenen 17-25 Erdoğan'a, icazetli ve vesayetli başbakanlık yapan Davutoğlu'na karşı bizimle yürü Tokat." VAATLERİNİ SIRALADI Devlet Bahçeli daha sonra 3 Mayıs'ta açıkladıkları seçim beyannamesinde yer alan vaatlerini yineledi. Bahçeli, Emeklilere Mert ve Eylül aylarında 2 kez 1400 lira destek ödeneği vereceklerini, asgari ücreti net 1400 liraya çıkaracaklarını, evleri olmayana 250 lira kira yardımı yapılacağını, öğrencilere 10 bin liralık burs desteği vereceklerini, çiftçiler için mazotun litresini 1 lira 75 kuruş yapacaklarını belirtti. Bahçeli, kadrosuz öğretmen kalmayacağını, taşeron işçilere kadro verileceğini, 4B ve 4C kapsamındaki sözleşmeli personele de kadro vereceklerini dile getirdi. Ayrıca yeni bir Anayasa'yı da hayata geçireceklerini dile getirdi. |
7060 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Alış | Satış | |
---|---|---|
Dolar | 34.4400 | 34.5781 |
Euro | 35.9597 | 36.1038 |