Düşünme, araştırma ve sakın yazma! Ve salla başını ve  al maaşını.
             Eline kalem alma. Çalışanı, çalışmayanı karıştırma. Senin neyine gerek. Yok efendim eğitim sorunları falan filan.
            Hey düşünen emekli adam memleketin tarihine karışma ve otur oturduğun yerde.
            Sen tiyatrocu çocuk. Osmancık’ı yazma, çizme ve düşünme.
            Mesela; Hüseyin Hoca, Ahmet Hoca, Uğur Hoca çok yazmaya ve çizmeye başladılar. Öğretmen düşünmez, araştırmaz ve yazmaz.
            Mesela; memlekette bir gazete olsun. O da 8-10 günde bir çıksın. Kimse  makama falan çıkmasın. Valiyle, kaymakamla, müdürle, amirle ve memurla kimse konuşmasın.
            Öğretmenler anastra, okey, briç ve kağıt oynasın. Hiç biri Osmancık’la ilgili ağzına bir kelime bile almasın.
           Hatta Çorum’dan ne adam gelsin ne de gazete.
Hiç kimse Osmancık’la ilgili bir satır bile kaleme almasın. Şiir falan dizmesin.
           Kırtasiyeler yazı yazan hocalara kalem satmasın. Satmak zorunda kalırlarsa bile hem vallah hem de billah yazı yazmayacağım tövbeler tövbesi, olsun diye yemin verip tutanakla sabit hale getirilsin ve tutanaklar muhafaza edilsin.
Ve ayrıca yazı yazan okumuşların yazdıkları kalemler istihbarat örgütlerince takibe alınsın.
            Öğretmenler dernekçilik yapmasın. Toplumsal konularda kafa yormasın ve konuşmasın. Organizasyonlarda bulunmasın.
            Öğretmenler panel, sempozyum, konferans vb. hiçbir etkinliğe katılmasın. Oralarda görülmesin. Soru sormasın, düşünmesin, kutlamasın, konuşmasın ve yazmasın ve cevap vermesin.
            Hatta öğretmenler ortalıkla görülmesin. Gazete ve kitap okumasın.
            Kimse eline fotoğraf makinası falan almasın. Hatta fotoğraf çeken  cep telefonlarının  fotoğraf mekanizmaları iptal edilsin. Öğretmenlere fotoğraf çeken cep telefonu satılmasın.
            Fotoğrafları hep benim adamlarım çeksin ve vatandaş bu fotoğrafları çok işe yarıyor  zannetsin ve Allah Razı olsun desin.
            Kimse ajanslara temsilci falan olmasın. Yeni yetmeler  ortalığa çıkmasın. Öyle memleketten haber falan uçurulmasın.
            Düşünen, yazan ve çizen hocaların adını ağzına alanların ağzına biber sürülsün.
            Kes, kopyala ve yapıştır saatlerinde bütün web siteleri şahsıma açık olsun. Haber ve yorumlar şahsıma bir tepside sunulsun..
            Amiri, memuru, esnafı, tüccarı,iş adamı, bürokrat,  hep beni dinlesin. Hep ben konuşayım. Hep ben yönlendireyim. Hep ben yazayım  ve arada bir hep ben çizeyim. 
            Bunlar tehlikeli adam. Bunlar çok düşünürler. Bunlara yüz verirsen düşündüklerini yazarlar. Sonra memleketin vay haline.
             Bunların gözüne bir bakacaksın. Ne düşündüğü kestirip ağzına koli bantı yapıştıracaksın.
             Memleketin ileri gelenlerini hep ben yönlendireyim. Ben konuşayım. Ben yazayım. Ben çizeyim ve ben karar vereyim. Herkes beni dinlesin. Herkes beni saysın. Sevilecek birini arayan varsa herkes beni sevsin. Arada bir yazı ısmarlayıp poz yapayım.
            Ben konuşurum.
            Ben yönlendiririm.
            Ben şikayet ederim.
            Ben kullanırım.
            Ben söylenirim.
            Ben dedikodu yaparım.
            Ben her şeyi bilirim.  
            Ben olsam şöyle yaparım.
            Ben olsam, böyle yazarım.
            Ben olsam şöyle çizerim.
            Ben olsam böyle uygularım.
            Ben olsam asarım, ben olsam keserim.
            Ben… Ben… Ben ve ben He- Man.
            Sizler düşünmeyin, araştırmayın, yazmayın ve konuşmayın!
            Ve... sallayın başınızı ve  alın maaşınızı???!!!!...
            Eeee.. Kızdırmayın beni!!!....  Nerede benim postallarım????
            - Anneeeee!!!.... Çok korkuyorum darbe olacak galiba. Çooookkkk Korktummmmm....