OSMANCIK GÜNDEM
İnteraktif Haber Gazetesi

Duyurular
Takvim
Saat
Mahir ODABAŞI
SİVİL SAVUNMA
PANSİYONLARDA 4. ÖĞÜN
15/01/2015
İl Milli Eğitim Müdürümüz Seyit 
 
Ali Beyin Çorum’da göreve başladığı ilk 
 
günlerde en önem verdiği konuların başında 
 
pansiyonların geldiğini görünce yatılı okumuş 
 
biri olarak doğrusu sevindim. 
 
Neden mi? İsterseniz biraz açayım.
 
İl müdürümüz, pansiyonlarda kalan 
 
öğrencilere 4. (gece yatmadan önce) öğün 
 
uygulamasını başlattı. Yani devletin şefkatli 
 
ellerine emanet olan ve akşama kadar 
 
koşuşturan çocuklarımız gece artık aç olarak 
 
uyumaya çalışmayacak.
 
Ben 30-35 sene önce İHL’nin bir 
 
kısmını Çorum’da yatılı okudum. Bizden 
 
önceki abilerimiz daha çok sıkıntı çekmiştir 
 
ama bizlerde az sıkıntı çekmedik. O 
 
dönemlerde üç öğün yemekte sadece çeyrek 
 
ekmek verilir o da çoğunlukla bayat olurdu. 
 
Hepimiz köyden gelmişiz. Tabiri caizse 
 
somunu yufkaya sarıp yemeye alışmışız. 
 
Çeyrek ekmeği ikiye bölünce bitiveriyordu. 
 
Ondan sonra yakalanmadan ekmek dolabından 
 
ekmek çalmanın yollarını arıyorduk. Gece aç 
 
aç uyumaya çalışıyorduk. Tabi ne kadar uyuya 
 
bilirsen. Ve o zaman ‘ON TANE ÇOCUĞUM 
 
OLSA BİRİNİ YATILIYA VERMEM’ diye 
 
ahdetmiştim. 
 
Yine o dönemlerde toplu koğuş sistemi 
 
ve çift katlı ranza düzeni vardı. Ortaokul – lise 
 
karışık 80-100 kişi bir arada yatıyor, küçücük 
 
dolabı iki kişi kullanıyorduk. Sabah dışarı 
 
çıkıp geri yatakhaneye girmek kokuya duyarlı 
 
olanlar için fermana mahsustu.
 
 Tuvaletler, abdesthaneler banyolar 
 
perişan, hamam ise yatakhanenin 50-100 metre 
 
dışındaydı. Sabah namazında kalkıp hamam 
 
kapısında sıraya girmeyi, akabinde sıcak akıp 
 
soğuk akmayan, soğuk akıp sıcak akmayan 
 
kurnalardan 6-7 kişi birlikte banyo yapmaya 
 
çalışırdık. Birde yarıda sular kesilirse değme 
 
gitsin. Patlayan ampuller birkaç gün değişmez 
 
ve birde tadilat girip içeride iskele varken 
 
öğrenciler mağdur olmasın diye kullanıma 
 
müsaade edildiğinde el yordamıyla hareket 
 
etmeyi siz hayal edin.
 
Belki de bunun etkisiyle olacak ki, 
 
milli eğitim müdürlüğünde göreve başladığım 
 
yıllarda denetim için her gittiğim pansiyonda 
 
öğrencilere ‘ekmekte sınır var mı?’ Diye 
 
soruyordum. Allah devlete ve iyi niyetle 
 
fedakarhane çalışanlara zeval vermesin. 
 
Yollarını açık kılsın. 
 
O günlerden bu günlere çok ama çok 
 
şeyler değişti. Ekmeğe hasret öğrencilikten, 
 
açık büfeye ve akabinde 4. öğüne terfi 
 
etmek eskiyi yaşayanlar için büyük bir 
 
nimettir. Karşılığı ise çalışmakla beraber bir 
 
İNCİ olarak kadrini bilmektir. Şimdi çoğu 
 
pansiyonlarımız beş yıldızlı otel konforunda 
 
desem herhalde çok abartmış olmam...
 
Bu vesile ile başlattığı 4.öğün 
 
uygulaması için İl müdürümüz Seyit Ali 
 
Beye samimi olarak teşekkür ediyorum. 
 
(sakın ola yağcılık olarak algılanmasın 
 
beni yakinen tanıyanlar bilir, her zaman 
 
beklentisizim. Yalnız eleştiriyi de – teşekkürü 
 
de bilirim)
 
BAYRAK DİREĞİ DEVRİLDİ
 
Geçmiş yıllarda merkeze bağlı yakın 
 
bir köy okuluna yangın tatbikatına davet 
 
edildim. Okula gittim yangın tatbikatını yaptık. 
 
Akabinde de çocukları toplayıp biraz konuşma 
 
yaparak olası kazalara karşı bilinçlendirmek 
 
istedim. Bayrak direğine kolumu yasladım 
 
ve ‘bahçedeki ağaçlara, bayrak direğine dikkat 
 
edin, özellikle yaz tatilinde’ derken bayrak 
 
direği oklun çatısına doğru devrildi. Allah’tan 
 
çatının üzerine doğru devrildi. Ya sırada 
 
bekleyen çocukların üzerine devrilseydi? Diye 
 
hatırladıkça hala korkarım.(2010)
 
Alınacak ders: Bayrak direkleri, kale 
 
direkleri, basketbol potaları vs. binaların 
 
güvenlik tedbirleri açısından her zaman dikkat 
 
edilmesi gereken müştemilatlar arasındadır. 
 
Çünkü öğrenciler veya bazen yetişkinler 
 
adeta zarar verebilmek için can atıyorlar. Bu 
 
nedenle bunlardan okul yönetimi sorumlu 
 
olmakla beraber o köyde yaşayan veya oradan 
 
geçen herkes bir şekilde sorumludur. Özellikle 
 
okulların tatil olduğu günlerde yıpranıp 
 
devrilecek konuma geldiğinde kimsenin haberi 
 
olmaz ve orada oynayan masum çocukların 
 
üzerine devriliverir. Bunun örnekleri çoktur.
 
Okul yönetimi periyodik kontrolünü 
 
mutlaka yapmalı. Ve hatta bunun için bir 
 
kontrol defteri bile tutmalıdır. Öğrencileri 
 
(muhtarı – köy halkını) dikkatli olmalı ve bir 
 
arıza görmeleri halinde acilen öğretmenlerini 
 
veya tatilde ise muhtarı haberdar 
 
etmeleri konusunda anlayacakları dilde 
 
bilinçlendirilmelidir. Zira sorumlu olduğun işin 
 
her şeyini, sorumlu olmadığın işinde bir şeyini 
 
iyi yaparsan o bir şey gün gelir can kurtarabilir 
 
sırrınca herkese sorumluluk dağıtılmalıdır. 
 
(yazar: 536 5681141)


Yorum Yaz
1500 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

OSMANCIK KAYMAKAMI AYHAN AKPAY - 13/01/2024
Bazı insanlar vardır, bir merhaba dediğinizde, bir selam verdiğinizde tabiri halkla kanınız kaynar.
BAYRAMDA EVLATLA HASBİHAL - 23/04/2023
Evlat!
19 PLAKAYA 19 TAVSİYE-7 - 14/04/2023
Yangın söndürme cihazı:
19 PLAKAYA 19 TAVSİYE-3 - 11/04/2023
Aracınıza benzin, gaz alırken kontağı kapatınız.
19 PLAKAYA 19 TAVSİYE-2 - 07/04/2023
İnsanlara karşı daima saygılı olunuz.
MAHİRANE SÖYLEMLER - 06/04/2023
Evlat!
DEPREM OLURKEN UYUMAYA DEVAM EDEBİLMEK İÇİN - 06/04/2023
Yıllar önce bir çiftçi, fırtınası bol olan bir tepede bir çiftlik satın almıştı.
NEME LAZIM MI? - 30/03/2023
Efendim bir rivayettir ki, Kanuni Sultan Süleyman ülkenin durumunun çok iyi olduğu, hazinenin altınla dolu olduğu, insanların refah ve mutluluk içinde yaşadığı bir zamanda, bilgisine itibar ettiği, değer verdiği, tavsiyelerine uyduğu bir zata uzun bi
EMEKLİ OLMAK ZORMUDUR? - 27/03/2023
Emekli: Eski çalıştıklarına mukabil, çalışmadan ücret alma hakkına sahip olan kişilere verilen isimdir.
 Devamı
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.404635.5464
Euro36.477636.6238
Hava Durumu
Üyelik Girişi
Parolamı unuttum
Üye olmak istiyorum